Monday, March 26, 2007

Dictionary

The dictionary of garabeth in türkiyye


Geçen kütüphanede canı sıkılanların vakit geçirmesi için hazırlanan iki ciltlik bir sözlük buldum ve içinde gelişi güzel bazı maddeleri seçerek sizlere aktarmakta fayda mülahaza ettim.

İnşaallah: a) Kadim dönemlerde banka kartları yerine kullanılan sözcük. b) günümüzde, tutulmayacak vaadler verildiğinde söylenir.Eşanlamlısı: "İşimiz Allah'a kaldı."

Maaşallah: hasedini saklamak isteyenlerin sıkça kullandığı ifadelerdendir.Bu sözü sarfedenlere şu şekilde mukabele etmek adettir:"Hsed etme ne'olur,çalış seninde olur."

Estağfirullah:bir kimse kendisini aşşağıladığında muhattabı tarafından söylenir;" İki kez onaylıyorum demektir.

Savaş: alışkanlık yapan bir içecek adı;yakın zamanlara kadar yemeklerden ve ancak ihtiyaç olduğunda içilirdi; teknolojinin ilerlemesiyle draje haline getirildi;şimdi yemeklerdn sonrada kullanılıyor.

Barış: a) barışmak'tan emir, b) silahların gölgesinde yapılan eski bir seranomiye verilen ad; c) Mısır lehçesinde:"Paris"

Hukuk: anlamı bilinemiyor;pornografik çağrışımları olduğu kabul ediliyor.

Siyaset: doğal bir gazdır;sadece merkezi ısıtma sistemiyle çalışan binalarda kullanılır.

Parti: Bir musluk türü,termodinamik yasalara bağlı olarak açılır kapanır;fakat her iki halde de suyu akmaz.

Lider: a) lig sıralamasında birinci gelen futbol takımları için kullanılır; b) bir dernek adı:"li-der."

Düşünce: erbabını rezil,ağyarını vezir eder nesne.

Ahlak: a) kitap adı, b) Ramazanlık, c) "zabıta sözcüğü ile izafete girsin girmesin suç unsuru.

Sevgi: küçük çocuklara 10'a kadar saymayı üğrendiklernde verilen bayram harçlığı.

Okur: a) işsiz, b) taksitli satış müşterisi; c) kiriminolojik (polisiye vak'a)

Yazar: sadece yazar;okumaz.

Okur-Yazar: hem okur hem yazar;bu işi hep yapar.

Gazeteci-Yazar: bazen yazar bazen yazmaz.

Araştırmacı-Yazar: ne iş yaptığı bilinmeyen kimse.eşanlamlısı:"serbest meslek sahibi"

Araştırmacı Gazeteci: araştıracı yazarlaın ticaret atıldıklarında taşımaya hak kazandıkları ünvan.erken ölüm sebebi kabul ediliyor.

Kitap: a) bir tür çıra; b) eskiden iyi bir arkadadşmış; şimdilerde vahşilik alameti.

Edebiyyat: a) paralanan nesne;bu yüzden bir y'sini kaybetmiştir; b) çevreci eğilimlerin konusu; c) argo'da: lagara-lugara; d) İstanbul'da bir semtin adı

Edebiyatçı: a) para'lanan kişi; b) 10'u aşkın bitki ve kuş ismini aklında tutan kimseler için kullanılan sıfat.

Şiir: harb ma'lulleri işin açılan dinlenme evleri; sığınak da denilir.

Şair: gerçeği zor bulunur. Eş anlamlısı: 'nadir'

İmam: emir kulu. Dişi hali : "imame"

Hoca: a) futbol antrenörü; b) üniversite de denetmen (eskiden "cinci" olanları vardı; şimdi "aydın" olanları rağbette); c)harç vekili.

Çarşaf: a) nevresim, b) büyük boy ilanlar için kullanılan bir sıfat.

Türban: a) psikolojik bir hastalık; b) "kırmızı başlıklı kız" filminde kullanılan bir aksesuar; c) ingilizce "sarık".

Başörtüsü: "harb nedeni" anlamına gelen askeri bir terim. Latince "peruka"

Özgürlük: "enflasyon" anlamına gelen iktisadi bir terim. Çince'de:"nüfus artışına yol açan neden "

Eşitlik: kadınların kocalarına veriyor göründükleri bir hak.

Saltanat: "sallanan kayık" anlamına gelen bir denizcilik terimi. Mucidi Hammurabi'dir.

Demokrasi: a) lunaparklarda binilen bir tahtıravalli türü; b) elma şekeri; c) "halk diktoteryası", d) hiçbiri.

No comments: