Monday, March 26, 2007

ALİMLERİN AHLAKI'ndan alıntılar

ALİMLERİN AHLAKI (Paragrafları birbirinden bağımsız değerlendiriniz!)

KUR'AN'I YAŞAMANIN ADIDIR SÜNNET……

Alimlerin peygamberlere varis olmaları toplumsal önderlik noktasındadır. Bu nedenle alimlerin toplumlarına her alanda örnek ve önder olma mecburiyetleri vardır.

Alimleri peygamberlere mirasçı,bizlere ise örnek ve önderler kılan özellikleri, sadece teorik bilgileri değil, aksine kendilerini Allah'tan hakkıyla korkmaya götüren ilimlerinin yanısıra amel sahibi olmaları, ihlas, takva, vb. sıfatlardır.

Ulemanın rehberliği olmaksızın Allah'ın dinini tüm boyutlarıyla yaşayabilmek mümkün değildir.

Eğer ümmet olma kaygısını taşıyanlar davet ve cihat içinde olgunlaşmamışlarsa bunlardan, ümmete emanet edilmiş olan meseleleri yerli yerine koymaları beklenemez.

İslami hayatın temelinde ilim ve onunla amel vardır.

Artık öyle bir zaman geldi ki ulema kendi kimliğini yitirip siyasi otoritelerin elinde fermanları onaylama aleti haline geldi.

Alimler ıslah edici olunca insanlarda salah bulur. Onlar fesada uğrayınca, insanlarda fesada uğrar.

"Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (Zümer 9)

İlim ehli olanlar önce kendi nefislerini imtihan ederler, sonra da Allah'ın kullarına tebliğde bulunurlar.

"Bu ilmi talep edip onu ancak dünya için isteyene Allah(c.c.) kıyamet günü cennetin kokusunu haram kılar." (Ebu Davud)

Allah'ın rızası, alimin niyet,ihlas ve salih ameline bağlıdır.Yoksa bu olmadan onun öğrendiği ilim malzemesinin ona bir hayrı yoktur.

Alimlerin rabbani birer insan olup, insanlara Rablerini tanıtıp ,O'nun dini olan İslam'I ve O'na kulluğu öğretmeleri gerekir.(İbranicede ribbi=muallim, mürebbi, eğitici)

"Kim bu ilmi elde etmek için bir yol tutarsa Allah ona cennete giden yolu kolaylaştırır." (Darimi)

"İlmin başlangıcı canla kulak verip susmak, sonra dinlemek, sonra hıfzetmek, sonra onunla amel etmek, sonra da onu yaymaktır."

(Fudayl bin İyad) El-Hasen b. Ali, oğluna şöyle nasihat ederdi: "Oğlum alimlerin meclisine oturduğunda hırsın daha çok dinlemek olsun,konuşmak değil."

Hasan el-Basri(r.a.): "Alimin cezası kalbinin ölümüdür." Derdi. "Onun kalbinin ölümü nedir?" diye soruldu. "Ahiret ameliyle dünyayı istemesi" dedi.

"ilim öğrenip de onu öğretmeyen alimin misali, altın biriktirip infak etmeyen gibidir."

"Kendilerinden ilim öğrendiklerinize karşı alçakgönüllü olun.Alimlerin despotları olmayın."

"İki haslet vardır ki o, münafıkta biraraya gelmez; güzel ahlak ve dinde fıkıh sahibi olmak." (Tirmizi)

"İLİM insana, Rabbine kulluğu öğreten bilgidir."diyebiliriz.

Amel ilmin esası, Allah'a kulluk da ilmin maksadıdır.

Süfyan es-Servi(r.a.): "ilim ancak Allah'a takva üzere kul olmak için öğrenilir. İlmin diğer şeylere karşı fazileti kendisiyle Allah'tan kokulduğu içindir." derdi.

İlim ehli, Rasulullah (s.a.v.)' in havarileri, sünnetini ihya eden, bid'atlere karşı basiretle mücadele eden, bu yolda canlarını ve mallarını feda edenlerdir.

Alimler insanlara yasakladıklarını yapmayan, davranışlarında mütevazi, imtihanda sabırlı ve hadiselerin illetlerini ve gayelerini tanımlamada ve çözüm getirmede derin idrak sahibidirler.

"Allah'ım 4 şeyden sana sığınırım: Yarar vermeyen ilimden, huşu içinde olmayan kalpten, doymayan nefisten, icabet edilmeyen dua dan." (Ebu Davud)

"Allah kime hayır dilerse onu dinde fakih kılar." (Buhari)

İlmin aslı: Allah rızası için tahsil edilen ve insanı ona yaklaştıran ihlastır.

Cihad uleması yetiştirmek için, dünyaya sahip olmak, mal ve mülk edinmek ve refah içinde yaşamak felsefesinden yüz çevirmek zorundayız.İslam bu maddi, dünyevi, basit ve de kimi zaman süfli duygularla gelmez.Bizim mutlu yaşantımızın, islami emanetten yüz çevirdiğimizin bir ifadesi olup olmadığını biraz düşünelim.

İslamın yeniden dirilişi, ilmin ve ihlasın dirilişine bağlıdır. Allah ölü kalpleri iman ve tevhid ilmiyle diriltir.

İLİM AMELİN İMAMIDIR.

"Kim bir ilmi elde etmek için bir yola girerse, Allah da onu cennet yollarından bir yola koyar.Melekler ilim talibine saygılarından ötürü kanatlarını tevazu ile aşağı indirirler. Alime göklerde ve yerde ve hatta suyun içindeki balıklar dahi bağışlanması için dua ederler. Alimin abide olan fazileti, ayın dolunay gecesinde diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Alimler peygamberlerin varisleridir. Peygamberler ne bir dinar ne de bir dirhem miras bırakmadılar.(Onlar) İlmi miras olarak bıraktılar. Kim bu ilme tutunursa onu çok bol bir nasible almıştır." (İbn Mace)

"Kim ilim öğrenmek için evinden çıkarsa, o dönünceye kadar Allah yolundadır." (Tirmizi)

Hasanu'l-Basri (r.a.): "Rabbimiz bize dünyada da hasene ahirette de hasene ver." Ayet-I kerimesindeki hasene kelimesini dünya da ilim ve ibadet, ahirette de cennet olarak tefsir etmiştir.

"İlim öğrenip onu Allah rızası için öğretmek de sadakadandır." (Suyuti)

"Allah için birbirimize nasihat edercesine tartışmak" en güzel tartışma çeşididir.

Akıl sahibi olan alimin sıfatı, tartışmalarında nasihatte bulunmak, kendisi ve başkası için hayrı dilemektir.

Alim; teslimiyetçi, riyakar olmadığı gibi kavgacı, kibirli, kıskanç, kinci, sefih, soğuk, kaba, katı, lanetleyici, gıybet eden, sövücü de değildir.

"Ademoğlu şu 5 hasletten hesaba çekilmedikçe ayakları kaymaz: Ömründen ve onu nerede yokettiğinden, malından ve onu nereden kazanıp ne için harcadığından, gençliğinden ve onu nerde eskittiğinden ve bildiği ile ne yaptığından." (Tirmizi)

"Öğrendiğin ilimle amel etmedikçe alim olamazsın."

Ebu'd-Derda (r.a.) : "Bilmeyene birkez, bilip de bildiğiyle amel etmeyene 7 kez yazıklar olsun."

"ALLAHIM SENDEN HAYIRLI İLİM DİLER, YARARI OLMAYAN İLİMDEN DE SANA SIĞINIRIM." (Yararlı ilim, temiz rızık ve kabul gören bir amel)

(İbn Mace)

No comments: